Altun, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin özellikle son 20 yılda ve özellikle 7 Ekim'den bu yana Filistinlilerin Filistin meselesine ilişkin adil ve meşru taleplerini savunduğunu söyledi.
Türkiye'nin, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları içerisinde toprak bütünlüğüne sahip, egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin varlığını vazgeçilmez şart olarak kabul ettiğini ve bunu tüm uluslararası platformlarda en güçlü şekilde savunduğunu vurgulayan Altun, şöyle konuştu: “Maalesef, Son günlerde bazı çevrelerin Türkiye'ye sorduğu sorularda, “Türkiye'nin Filistinli kardeşlerimizi desteklemediği algısıyla ve özellikle ticaret konusunda Türkiye'ye karşı dezenformasyon faaliyetleriyle karşı karşıyayız.” dedi.
Türkiye'nin Filistin ve Gazze'de devam eden katliamlara yönelik tutumundan endişe duyan İsrail ve işbirlikçilerinin, Türkiye'yi ve hükümeti hedef almayı amaçladığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Adil ve sağduyulu yaklaşıma sahip hiç kimsenin kabul edemeyeceği bu çabalara verilecek en güzel yanıt, Türkiye'nin Filistin'e karşı verdiği amansız mücadeledir. Bunu bir kez daha Türkiye'yi hedef almak isteyenlere, bilerek veya bilmeyerek bu duruma düşenlere söyleyin.” Ayrıca şunu da hatırlatmak isteriz ki Türkiye, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in soykırımına karşı her alanda devleti ve milletiyle en onurlu ve etkin duruşu gösteren ülkedir. Gazze, en kanlı soykırım suçlarından biridir. “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyanın gözünün içine bakıp, birilerine ihanet ettiğini, Ortadoğu'nun en büyük sorununun İsrail olduğunu evet diye bağıran bir liderdir.”
Gazze'ye şu ana kadar 42 bin ton civarında insani yardım ulaştıran Türkiye, destek ve yardım sağlanmasını engellemeye çalışan İsrail'e karşı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın alınacağını açıkladığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayladığı bir dizi tedbiri hayata geçirdi. Filistin'e yönelik projeyi her zaman olduğu gibi kararlılıkla hayata geçireceğinin altını çizen Altun, tüm kurum ve kuruluşlar gibi İletişim Başkanlığının da ulusal ve uluslararası ölçekte yürüttüğü çok sayıda faaliyetin bu duruşun kanıtı olduğunu ifade etti.
Fahrettin Altun şunları söyledi:
“Türkiye, uluslararası medyanın 7 Ekim'den bu yana İsrail'in şantajı ve İsrail'in yalanları karşısında gerçekleri yakalamaya çalışarak üç maymun rolü oynamasını kınadı. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Enformasyon Bakanları, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in yalanları karşısında üç maymun rolü oynamasını kınadı. Saldırıların başlamasından kısa bir süre sonra Türkiye'nin talebi üzerine İİT enformasyon bakanları olağanüstü toplantısı İletişim Başkanlığımızın ev sahipliğinde 24 Şubat 2024 tarihinde İstanbul'da “Dezenformasyon ve işgal altındaki İsrail güçlerine yönelik saldırılar” temasıyla gazetecilere ve gazetecilere yönelik saldırılar düzenlendi. İşgal altındaki Filistin topraklarındaki medya kuruluşları”. Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz gece gündüz çalışarak, uluslararası toplumun tanıklığıyla yayınlanan pek çok farklı çalışmayla İsrail'in algı operasyonlarını ve yalanlarını birer birer çürütüyor. İletişim Başkanlığımız, Anadolu Ajansı, TRT ve diğer medya kuruluşlarının yürüttüğü pek çok farklı bilgilendirme çalışması da İsrail'in inanılmaz zulmünün ortaya çıkarılmasında önemli rol oynadı. Türkiye, Filistin'e karşı en insani ve ilkeli tutumu gösteren ülkelerden biriydi. “Türkiye'nin tavrını karalamak için ellerindeki tüm geleneksel ve yeni medya araçlarıyla her türlü yalana başvuranlar bilmelidir ki Türkiye bugüne kadar olduğu gibi her zaman Filistinli kardeşlerinin yanındadır ve Filistinli kardeşlerine destek olmaya devam edecektir. Kardeşlerim, şartlar ne olursa olsun.” (AA)