Münevver Karabulut'u öldüren ve 2014 yılında cezaevinde intihar ettiği açıklanan cinayet zanlısı Cem Garipoğlu'nun mezarı 3 Ekim'de DNA testi için açıldı.
Türkiye'yi sarsan cinayetin kurbanı Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun mezarından alınan kemik parçalarının, kimlik eşleştirme testinin ardından aynı katile ait olduğu açıklandı.
Silivri Başsavcılığı'nın salı günü açıkladığı adli tıp raporunda, mezardan alınan DNA'nın Cem Garipoğlu'nun anne ve babasıyla birebir uyumlu olduğu belirtildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yapılan işlemler sonucunda mezardan çıkarılan numuneler, baba Mehmet Nida ile anne Tülay Makbule'nin ortak oğlu Cem Garipoğlu'na ait olup, bu şahsın cenazesinde bulunduğu tespit edildi. 2014 yılında yapılan otopside intihar ettiği tespit edilen kişiyle aynı DNA profiline sahip.” yapıldı” denildi.
Açıklamada, “İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanları tarafından yapılan incelemenin ardından Biyoloji İhtisas Anabilim Dalı'nda kemik, diş ve diğer tüm örnekler üzerinde büyük bir titizlikle DNA testleri yapıldı.”
Cinayet zanlısı Cem Garipoğlu, 2009 yılında 17 yaşındaki Münevver Karabulut'u İstanbul Bahçeşehir'deki villasında vahşice öldürmüştü.
Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, Silivri Başsavcılığı'ndan Garipoğlu'nun mezarının açılmasını istedi. Savcılık, talebi kabul ederek, “mezarın ele geçirilmesi” işlemleri için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazısı gönderdi. Garioğlu'nun mezarı 3 Ekim'de açıldı ve alınan örnekler Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Karacaahmet mezarlığında yapılan işlem sonrasında yaptığı açıklamada, mezarda kefen bulunmadığını, bunun yerine şeffaf bir naylon torba bulunduğunu söyledi.
Karabulut cinayeti ortaya çıktıktan sonra kamuoyunda büyük ilgi gördü ve büyük tepkilere neden oldu.
Cem Garipoğlu cinayetten 197 gün sonra teslim oldu, yargılama 18 Kasım 2011'de mahkumiyet kararıyla sonuçlandı ve Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te Silivri L tipi kapalı cezaevinde ip ve çanta kullanarak intihar etti. 5, cezasını çekiyordu.
Öte yandan Garipoğlu'nun aslında intihar etmediği, cezaevinde Çince okuduğu, Çin'de yaşadığı ve daha sonra gizlice kaçırıldığı da iddia edildi.
Karabulut'un ailesinin Garipoğlu'nun mezarının açılması talebi iki kez reddedildi.